Yamyamların öğle yemeği

Rengarenk Mercan Adası'nda yaşayan 10 Yamyam öldür ve 5 tutsak korsanı kurtar, daha sonra Reyan Beşenhan'a geri dön.

Оf... Kara, titreme yok, öylesine berbat ki... Sana bu yağlı tulumu Kulan mı gönderdi? Deniz kestaneleri kovalasın onu! Kendisi kesin kampta oturmuş donlarını kurutuyordur; biz ise neredeyse yamyamlar tarafından çiğ çiğ yeniyorduk. Hayvan! Bir döneyim, gözlerini çıkartacağım onun!
Bana Reyan'ı çağır. Ben gemimizdeki borda ekibini idare ediyordum. Göklerden düştüklerinde, çocukları ormana keşif yapmak için harekete geçirdim. Orada leoparlar ve maymunların yanı sıra yamyamların da yaşadığını kim bilebilirdi ki? Bizi çocuk gibi yakaladılar. Çalıların içinde bizi kıstırdılar ve tokmaklarla dövdüler. O anda ölenler gayet şanslıydı, görüyorsun ya, hâlâ diriliyorlar. Doğrudur, bazıları inceden kemirildi ama bu geçici bir şey. Tahta bacağı olmayan korsan mı olur canım, ha! Yamyamların kendileri ile birlikte sürüklediği adamlarımın ise, kesinlikle kısa bir süre içinde sonları gelecek. Onları sarımsaklı kıymaya çevirip tuzladıktan sonra ne dirilmesi!
Dinle, ben bir kez bile olsun dövüşçü olmadım. Beni bir kenara fırlattılar, çünkü beni ölü sandılar. Adamlarımı kurtaracak mısın, ha? Böyle iğrenç bir ölümü biz korsanlar bile istemeyiz. İster hepsini öldür, ister hepsini kurtar ama yaratıkların onları yemesine izin verme! Yalvarıyorum!

Ne oldu, adamlarımı utanç verici bir ölümden kurtarabildin mi?

İşte böyle böyle hikayelere inanmaya başlarsın. Son anda yakışıklı bir prens ortaya çıkar ve prensesi kurtarır. Tamam, ben bir prenses sayılmam ama sen de prens sayılmazsın. Bizim de hikayelerimiz bazen yanlış çıkabiliyor... Neyse, teşekkürler sana... Her şey için. Bir daha karşılaşırsak, Astral izin verirse sana borcumu layığı ile ödeyeceğim!