Gazinin isteği

Eh, şimdi kahramanların soyu tükendi! Benim zamanımda çok fazla kahraman vardı. Ne diyorsun? Son yaranın ardından kötü duyuyorum! İblislerden biri beni yere çarptı, sanki ruhum sarsıldı sandım! Ah hayır, hala hayattayım!

Büyük Astral Seferi sırasındaydı... Orada böyle deneyimli değildim! Evet, gaziyim, 40 yıl önce bıyıkları terlememiş bir gençken Nezeb'le ve Skrakan'la Cun Kapısı'na gitmiştim. Çok azımız geri döndü, evet... Ve her şeyin bittiğini düşündük! İblislerin bittiğini düşündük! Ama buraya geldiğimizde, doğrusu şüphelenmeye başladık... Evet...

Peki ya sen? Savaşa hazır mısın? Bütün dünyanın özgürlüğü için ölmeye hazır mısın? Veya öylesine dolaşmaya ve madalya kapmaya mı çıktın? İşte şimdi göreceğiz!

Bana 9 Kültist Tılsımı ve 9 İblis Boynuzu getir! Kendi başınasın, öylece iyi niyetle vermeyeceklerdir sana! Ateşle ve kılıçla ikna etmen gerekecek! Sadece böyle!

Konuşmadan sonra devam edeceğiz.

Büyük Astral Seferi sırasında buralarda gemi kazası olduğuu hatırlıyorum. Bir fırtına, gemimizi birliğin geri kalanından uzağa sürükleyerek kayalıklara savurdu.

Ah, bu diyar o günlerde çok farklıydı. Belki görevimi bitirdiğimde sana bu hikayenin daha fazlasını anlatırım.

Boynuzlar, tılsımlar... Onları buraya, yanımıza koyacağım.

Şimdi konuşalım biraz! Dinle! Seferde gemimiz Astral adalardan birindeki kayalara çarptı. Sadece ikimiz hayatta kaldık. Ben ve Kanyalı çaylak Savar. Bizi almadan önce kayalıklarda oturuyorduk. Kısa zaman önce araştırmada bir Kanyalı ile karşılaştım. Bakıyorum, o Savar! Oturduk, konuştuk, gençlik günlerimizi andık...

Ve bütün savaş dönemi yasalarına göre onu öldürmem gerekiyordu... Böyle...