Yer Altı Yaratığı

Hmm... İlginç, çok ilginç. Hatta şanslı olduğunu bile söyleyebilirim. Ama senin yerinde olsam sevinmek için acele etmezdim.

Kısa süre önce paralı askerlerden birinden sınırda savaş olduğunu, dev bir yer altı solucanı bulunduğunu duydum. Ağzı bir orku çiğnemeden bütün olarak yutacak kadar büyük! Dişleri jilet gibi keskin! Derisiyse güverte tahtası kadar kalın. Eh... İşte bu ganimet, tüm ganimetlerin ganimeti olurdu!

Ama şimdi Sınır'a gidemem. Bölgedeki paralı askerlerle kavga ettim. Laf lafı açtı ve masaya yumruğumu vurdum... Benim orada olmama sevineceklerini sanmıyorum. Ama sen bir şeyler kazanmak istersen, solucanı ara. Bu yaratığın muhtemelen dağ eteklerinde yuvası vardır. Kemirilmiş kemikler, kırılmış silahlar ve zırh parçaları ara. Orada bir de gözlerini yakan bir koku olmalı! Böyle çok yiyen bir yaratık çok fazla dışkılıyor olmalı.

Bulduğun zaman alligatorun kanını yere serp, yaratık bu kokuya gelecektir. Ama tek başına onunla boy ölçüşmeyi düşünme, önce arkadaşlarını topla, iki üç tane yetmez, en azından bir askeri birlik topla, sonra da savaşta şansını dene.

Vay canına! İnanamıyorum... Hayır, endişelenme, dev solucanla yapılan savaşı defalarca duydum. Ve seni çok feci kıskanıyorum! Böyle bir zafer için can dostum Vuskal Vesal kesinlikle bir balat yazmak ister.

Ah, evet. Sana ödül sözü vermiştim! Şarkı işini görmez mi? Şarkı ebedidir! Hayır mı? Peki o zaman ödülünü al! Siveriyalı Gregor sözünü her zaman tutar!