Geçit vermeyen ateş

Yılan Şelalesi'nin yanındaki yığınağa 4 patlayıcı dolu fıçı getir.

Pekala, iyi dinle. Haritanı aç ve şuraya bak. Mercan adanın ortasındaki bu farklı renkteki kısım kilometrelerce ve kilometrelerce devam eden, Rüzgarlı Dağ Yamacı adı verilen çürümüş sazlıklardan oluşuyor. Ne, gitmek istemiyor musun? Çok yazık ama yapmak zorundasın. Şu an için beyaz kanatlara ait. İttifak tarafından destekleniyorlar ve bunun anlamı da bu değersiz bataklık arazi için sanki meteorit madeni fışkırıyormuşçasına savaşacak olduğumuzdur! Kurul, sazlıkları ele geçirmeleri için kırmızı kanatlara yardım etmeye karar verdi. Bir saldırı bölüğü çoktan gönderildi bile. Kuru bir alan bulup konuşlandılar ve şimdiyse takviye kuvvetleri bekliyorlar... Lakin kimseyi gönderemeyiz! İttifak saldırının haberini aldı ve planlarımızı sabote etti - asansörü kırıp yolu bloke ettiler. Oraya kanatlar olmadan çıkmanın bir yolu yok.
Fakat bu sorun değil çünkü askeri komuta okulunda öğrettikleri bir şey varsa o da yeterince patlayıcı ile çözülemeyecek sorun olmadığıdır! Ve bundan bizde çok... Yani... En azından eskiden öyle yapardık.
Olay şu ki; bizim cesur elemanlar zaten oraya bir sürü patlayıcı taşıyorlardı fakat anarşistlerin pususuna düştüler. Kurtarmaya gittik ve elimizden geleni yaptık fakat geç kalmıştık... Şu kırmızılar olay yerinden kaçarak hayatta kalmayı başardılar. Tüm yüklerini attıktan sonra, doğal olarak. Şans eseri anarşistlerin ganimetleri alacak şansı kalmadı ve bu yüzden tüm şu patlayıcılar çalılıkların arasında bir yerde hala duruyor. Onları aramak için birkaç goblin gönderdim fakat işe yaramadılar...
Belki senin şansın yaver gider, ne dersin? Toplamda on varil vardı. Eğer herhangi birini görürsen kap ve buraya getir!

Patlayıcı yetmezse Nezeb'in öğrettiği gibi yapmak zorunda kalacağız, yani bu yola baş koyacağız. Gerçi benim başımı koymasak iyi olur.

Bir, iki, üç... Hayda, tam dört fıçı eksik! Kesin anarşistler yürüttü. Şimdi ne yapacağız?