Sıkıysa Yakala!

Bu hastalık sıradan bir hastalık değil, bu iğrenç varlığın kendi iradesi var. Onu iyileştirmek yerine öldürmeliyiz! Hastayla birlikte. Ha!

Korkma. Eskiden böyleydi. Yani ben bu bilmeceyi çözene kadar. Beynimin seninkinden neredeyse hiç farkı yok, ama ne kadar zekiyim değil mi?! Bu, kafa değil altın!

Şimdi büyüyü biraz modifiye edeceğiz... Bazı bileşenler ekleyeceğiz... Psişik tuz kırıntısı... Azcık polen... Hayır hayır, bu, büyü için değil, benim için. Haydi deneyelim... Ah, son partinin tadı daha iyiydi. Ama bu da yeter! Ayağım birden daha az ağrımaya başladı. Şimdi işe dönelim.

İşte gölgeyi senin bedeninden kovan enerjiyle yüklenmiş tılsım. Gerçi bence onu kovan kükürttü ama... Neyse şimdi bunun önemi yok!

Hasta varlığı içeceğiz. Sadece şanslı savaşçıyı seçmek gerekiyor. Elimizde kim var? Sadece sen ve ben. Bir, iki, üç! Sen seçildin! Benim beynim bilim dünyası için çok büyük bir değer taşıyor, onu riske atmak olmaz.

Şimdi, görevin bu siyah gölgeyi yakalamak ve onu kendi bedenine kapatmak. Benim yaptığım tılsım bu konuda işine yarayacak. Sadece, bir sonraki sefer gölgenin kime yerleşeceğini tam kestiremiyorum. Biraz koşman ve senin bedenine geçene kadar gölgeyi bir taşıyıcıdan diğerine sürmen gerekiyor. Bir zayıflık hissettiğin an, işin ilk yarısı tamamlanmış demektir.

Sonra kamptan uzaklaş ve kendinden bu alçağı çıkarmaya çalış. Gölgenin gidecek hiçbir yeri olmayacak, bir fareye yerleşecek kadar aptal değil ya. Gölge senden ayrılacak ve... Tam o anda onu yakalayacaksın! Her şey son derece basit. Neden durup boş boş bakıyorsun? Git hadi!

Renksiz hayatımız için burada her zaman güzel bir haber vardır! Ölümcül gölge yok edildi... Harika!

Gregor Doma, sen bir dahisin! Ama dur, uzağa gitme! Tehlike geçti ama bunun sebebini bulmalıyız! Ve benim asistanlara ihtiyacım var! En azından bir şeyler düşünebilenler lazım.