Kuş tüylü çaylaklar

Üç kanatlıya dövüş hareketleri göster ve Libor Ratov'a rapor ver.

Açık konuşayım, işler kötü. Nerede olduğumuzu ve buradan nasıl çıkacağımızın belli olmamasını bırak, bir de İmparatorluk ile barış hakkında yapılan tüm görüşmelerin sadece iyi niyetli hayaller olduğu da ortaya çıktı. Herhalde tüm Sarnaut'tan geriye kulübe kadar bir parça kalsa ve ormanın bir köşesinde İmparatorluk vatandaşı, diğer köşesindeyse İttifak vatandaşı oturuyor olsa, ilk yapacakları şey birbirlerinin boğazlarını sıkmak olacaktır... Kendime niye yalan söyleyeyim ki, ilk ben boğazını sıkarım. Nefret ediyorum onlardan. Acayip nefret ediyorum. Örümcek Bayırı için, Kanlı Vadi için, limana dönmemiş tüm gemiler için... Hatta, bir sonraki barış ümidi için ve bir sonraki ihanetleri için.
Neyse, gevezeliğe son verelim. Mevzilenme şöyle. Bizimle İmparatorluk'un ileri karakolu arasında Sisli İngin Yer var. Kulağa hoş gelen bir yer ama burası aslında hem beyaz hem de kızıl kanatlıların bedenleriyle gübrelenmiş sıtmalı bir bataklık. Sorunumuz şu: Rüzgarın Çocukları tabii ki büyük savaşçılar fakat asker olarak çürükler. Muharebe sırasında bizim beyaz kanatlıların anca tüyleri uçuşur. İmparatorluk askerleri de bunu bizim kadar iyi anlıyor ve büyük ihtimalle kendi kızıl tüylülerini eğitmeye ve silahlandırmaya başlamışlardır bile. Demek ki bizim de bunu yapmamız gerekiyor.
Meydanda beyaz kanatlı gençlik talim yapıyor, görüyor musun? Git ve onlara yakın dövüşünün basit örneklerini göster. Pençe ve gagaya uyarlayarak tabii ki.

Nasıl, müttefiklerimiz yakın gaga dövüşüne alışıyorlar mı?

Sana çok sakin bir şekilde ve tek bir kere soracağım. Ne. Zıkkıma. Senin. Onu. Öldürmen. Gerekiyordu?