Var olmayanı ararken

Porsuk Adası'na göz at ve işçilerin ve muhafızların bahsettiği gümbürtünün kaynağını bul.

Bize bile inanmıyor musun? İnanmıyorsun... Gözlerinden belli, inanmıyorsun! Ama biz geminin varlığından eminiz. Elf de sana çakıl taşı ve kemik gibi çöpler yolladı, ardında da kerpiçten bir surat yapıp ona hiçbir şeyin gerekmediğini söyledi! Ne söyleyeceksin, böyle olmadı mı? İşte böyle!
Porsuk Adası'na gidip orada ne olduğu kontrol edilmeliydi. Ama adadan çıkmamız sert biçimde yasaklandı. Amiraller bir gevezenin bir casus için nimet olduğunu söylüyor. Nerede bir casus olsa bazı mürenler de etrafta oluyor...
Dinle, hadi sen Porsuk Adası'na git ve orada ne gümbürdediğini kontrol et, olur mu? Ya orada tam da o gemiyi bulursan ha?

Urrrraaa! Buldular bizi! Kurtarma birliğindensin, değil mi?
Kurtarmama nasıl ki? Amirallere bu tekne ayrılırsa bunun uzun sürmeyeceğini söylemiştik. Onlar ise çok bilgece konuşup bunun çok hayati bir iş olduğunu ve koordinatları belirleyip Astral'da sorunun ne olduğunu anlamamızı istedi... İşte, gelip sorununuzun ne olduğunu anladık! Kıyıdan ayrılmayı ve reaktör gibi önemli bir dönemeci yerleştirmeyi başaramadınız. Derhal dümeni kıyıya kırdık ama artık çok geçti, reaktörü çektik ve gökyüzünden günahkar toprağa indik. Kaptandan geriye yanmış bir kasket kaldı... Hoh ho sanırım artık dirilmez! Uçtuk...
Yani arkamızdan kimse kurtarıcıları göndermeyi düşünmedi mi? Bizi tamamen unuttunuz mu yani?